Otel ve Tatil Rehberi

Otel ve Tatil Rehberi

Çıralı, Kemer

Akdeniz » Antalya » Kemer

Kemer’in başta gelen çekiciliklerinden birisi de doğal güzelliği. Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşerek seyrine doyum olmayan bir görüntü oluşturuyor. Beldibi mevkiinden başlayarak Tekirova’ya kadar uzanan tüm kıyı tamamen doğal plaj. Kemer’in her yerinden denize girebilir, benzersiz doğanın tadını çakırabilirsiniz.

 

Beldibi

Bir tarafında dağlar ve ormanlar, diğer yanında deniz olan Beldibi, sahil boyunca uzanan irili ufaklı otelleri ile önemli bir turizm merkezi. Kemer'e 15 km uzaklıktaki Beldibi, deniz, orman ve dağların bir araya geldiği doğasıyla her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.

Son yıllarda kurulan modern konaklama tesisleriyle büyük bir gelişme gösteren Beldibi, Akdeniz’in hareketli beldelerinden sıkılanlar ve dinlenmek isteyenler için bir nevi sığınak. Birbirinden ilginç mimari yapısıyla yanyana dizilmiş otelleri, renkli peyzajıyla dikkat çeken bahçeleri, ardı ardına sıralanmış yüksek ve yemyeşil dağları, denizi ve sahiliyle sadece izlemekle bile keyif alabileceğiniz küçük ve zengin bir belde. Mavi bayrak ödüllü plajın çevresindeki tesisler birçok tatil beldesine kıyasla daha hesaplı konaklama olanakları sunduğunu belirtmekte fayda var.

 

Göynük

Sırtını Beydağları’na yaslayan Göynük, doğal değerleri ve turistik potansiyeli ile Antalya’nın önemli turizm yörelerinden biri. Buradaki otellerde kalanlar çam ve narenciye ağaçlarının arasından denize girme şansına sahipler. İlginç mağaralar, kanyonlar, endemik bitki türlerine sahip olan Göynük, dağ turizmine ve doğa sporlarına uygun yapısıyla da dikkat çekiyor.

 

 

 

Çamyuva                                                                                                       

Çamyuva Antalya'nın güney batısında yer alıyor. Çamyuva gerçekten de çamlar içinde bir kasaba. Antalya Havaalanı’ndan 45 dakikalık bir yolculukla ulaşacağınız Çamyuva’da birçok otel var. Çamyuva’nın batısında Tahtalı Dağı, güneyinde Phaselis antik kenti ile Tekirova beldesi bulunuyor. Çevre turizm için gerekli olan deniz, güneş, tarihi yerler, yeşilin binbir çeşidine ve nitelikli konaklama tesislerine ev sahipliği yapıyor.

 

Tekirova

Tekirova Antalya’nın en önemli turistik beldelerinden biri. Kemer'e 17, Antalya'ya 50, Antalya Havaalanı'na ise 60 km. uzaklıktaki Tekirova’nın üç tarafı dağlarla çevrili. Bu şirin Akdeniz köyü Toroslar'ın uzantısı olan Olympos (Beydağları) dağlarının hemen eteklerinde kurulmuş. Yaklaşık 5 km'lik sahil şeridi ile dağların arasında yeşilin her türlü tonunu görmek mümkün. Çam ormanlarının içinde yer alan 500-600 senelik çınar ağaçları, portakal, limon, mandalina ve nar bahçeleri Tekirova'ya doğanın kadar cömert davrandığını gösteriyor. Tekirova’da tarihi değerlerin, kumsalların ve ormanın bu kadar içi içe geçmesi, doğanın bu kadar iyi korunmuş olması insanda hayranlık uyandırıyor. Olympos’un zorlu zirvesinden bakıldığında, karşıda beliren manzaranın gerçek olduğuna inanmak güç.

Kış aylarında Tekirova'ya yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunan "Saklıkent Kayak Merkezine" gidilebilir. Ayrıca canlı müzik yapan barlar ve resturantlara giderek beldenin hareketli gece yaşantısının keyfine varabilirsiniz.

 

 

Olympos

Olympos, sahip olduğu tarihsel değerlerinin yanısıra, 3200 metrelik sahili, endemik bitkileri, Caretta Caretta'ları, Chimera'sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm  dünyada haklı bir üne sahip.

Olympos, Sit alanı kapsamında olduğu için antik alan ve çevresinde yapılaşma yasak. Anayoldan portakal ağaçlarının kokusu eşliğinde Olympos’a indiğinizde bungalov tipi ağaç evlerle karşılaşıyorsunuz. Burası gezgincilerin en önemli durağı. Yörede yapılaşma yasak olduğu için konaklama bu ağaç evlerde yapılıyor. Yörenin en popüler yeri; yurtdışında da oldukça iyi tanınan Kadir’s Tree House. Antik kentin içerisinden yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş sonunda plaja ulaşabilirsiniz. Plaja gitmeden önce antik kenti gezmenizi öneririz. Olympos sahili, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta Caretta’ların da üreme alanı. Ayrıca yine bölge yakınlarında bulunan Beydağları Olympos Milli Parkı da dağcılıkla ilgilenenler için ideal bir bölge. Burası yaz sezonu boyunca dağcılık aktivitelerine açık.

 

 

Adrasan

Eski adıyla Adrasan yeni adıyla Çavuş, 2 kilometre uzunluğundaki kumsalıyla tatilcilerin akın ettiği bir turizm merkezi.

Adrasan, yerli köy halkının turizm yaptığı ender yerlerden biri. Adrasan'daki tesislerin yüzde 80'ini Çavuş Köyü sakinleri işletiyor. Buradaki tesislerde kaldığınızda kendinizi birkaç  gün içinde aileden biri gibi hissetmeye başlıyorsunuz.

Adrasan’ın 2 kilometre uzunluğundaki kumsalı, herkesin rahat rahat denize girmesine elverişli. Denizi, sığ olduğundan yüzme bilmeyenler ve çocuklar için çok uygun. Su içinde yüzerken minik balıkların vücudunuza dokunduğunu hissedebilirsiniz. Adrasan sahilinin sığ oluşu nedeniyle koy, Akdeniz'de kış aylarında fırtınaya yakalanan gemilere barınak oluyor.

Gezi tekneleri Adrasan’dan  çevredeki koylara günübirlik turlar düzenliyorlar. Adrasan’a 1 saat uzaklıktaki Suluada, Sazak ve Ceneviz koyları teknelerin uğrak yerleri. Yörenin yerlileri Suluada’dan çıkan suyun aç karnına içildiğinde böbrek taşlarını düşürdüğünü iddia ediyor. Adanın batısında mozaik görünümlü siyah ve beyaz taşlarla bezeli kumsalda denize girebilirsiniz. Kuzeydeki Sazak limanı da suyuyla tanınıyor. Sazak’ın suyunun bağırsaklara iyi geldiği söyleniyor. Sazak limanı doğal bir havuzu andırıyor.

Yöre, Helenistik çağdan izler taşıyor. Yıllarca Sit alan olması nedeniyle beton yığınına dönüşmeyen beldede sörf, su kayağı gibi aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. Adrasan koyunun 25 metre sualtı görüş mesafesinin olması, balıkadamları yöreye çekiyor. 53 balık çeşidinin bir arada yaşadığı Adrasan’da en sık rastlanan balıklar orfoz, lağos, mercan, sinarit, ıskaroz, sarıgöz, akya, çipura ve kefal.

 

 

MAĞARALAR

 

Kaya Sığınakları

Beldibi’ndeki kaya sığınağı, hem tarih, hem de doğa meraklılarının ilgisini çekiyor.

Kıyıdan 100 metre içeride, 25 metre yükseklikteki kaya sığınağı, küçük insan gruplarının barınabileceği iki bölümden oluşuyor. Mağarada üst paleolitikten neolitik başına kadar yaşandığını gösteren kalıntılar tabakalar halinde saptanmış. Beldibi’ne 5 kilometre uzaklıktaki Belbaşı ise deniz yüzeyinden 300 metre yükseklikte yer alan bir kaya sığınağı. Her iki sığınakta yaşamlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdüren Mezolitik çağ insanlarının kültürleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

 

 

Peynirdeliği Mağarası

Gedelme Yaylası mevkiinde bulunan mağaranın 65 metre kuzeyinde Bizanslılara ait duvar ve kalıntılar var. Toplam uzunluğu 74 metre olan mağaranın girişe göre en derin yeri -19 metre.

Mağaranın büyük bölümü kuru. Sadece mağaranın sonunda ve en derin yerinde küçük bir gölcük bulunuyor. Mağara ağzının büyük olması nedeniyle ısı açık havaya bağlantılı olarak değişiyor. Mağara içinde sarkıt, dikit ve sütunlar oldukça gelişmiş.

 

Sırtlanini Mağarası

Toplam uzunluğu 348 metre (Ana Galeri: 147 m.) olan mağaranın girişe göre en derin noktası -32 metre.

Salon, yan yana gelişip duvar şeklini alan sütunlarla 5-6 bölüme ayrılmış. Salona bağlı tüm odalar sarkıt, dikit ve sütunlarla süslü.

 

 

 

PARKLAR

Ekopark

 

Eko park ülkemizde ve dünyada soyları ve türleri yok olma tehlikesi altındaki sürüngenlere ve bitkilere ev sahipliği yapıyor. Park aynı zamanda dünyanın ilk flora-herpetofauna (bitki, sürüngen ve amfibi) doku minyatür çalışması.
Phaselis Caddesi, 1015 sokak 34/4 Tekirova
Tel: 0242 821 51 38
www.ekopark.com.tr

 

 

 

Yörük Parkı

Bölgede 700 yılı aşkın geçmişi bulunan, günümüzde yok olma noktasına gelen Yörük yaşam tarzını yansıtan Açık Hava Folklor Müzesi, ziyaretçilere alternatif bir turizm anlayışı sunuyor.

Folklorik Yörük Parkı

Tel: 0242 814 17 77 www.yorukparki.com.tr

 

 

Ayışığı Parkı

Ayışığı Parkı doğa ile baş başa kalmak için düzenlenmiş bir park. Ücretsiz girmenin mümkün olduğu Ayışığı Parkı’nda kafeler, alış veriş yerleri, yeme içme, plaj gibi hizmetler var. Deniz kirliliği sorunu olmadığı için plajı keyif veriyor.

 

 

 

Yakın Çevre

Finike- Liymra- Arikanda

Olympos’un batısında, turunçgil ağaçları ve bahçeleriyle kuşatılmış Finike Körfezi bulunuyor. Doğusunda kumlu sahili uzanan Finike, batıda kayalık koylarla çevrili. Eski bir şehri olan Liymra deniz kıyısından 10 km. içeride. M.Ö. 4. yüzyıla ait Akropolis’teki Perikles Anıtı antik sanatın eşsiz örneklerinden. Şehir surları, Likya mezarları ve Roma tiyatrosu da görülmeye değer eserler arasında yer alıyor. Turunçova'dan sonra 20 kilometrelik harikulade güzel panoramik dağ yoluyla Kızlar Sivrisi Dağı’nın batı yamaçlarında Likya'nın ünlü antik kenti olan Arikanda yer alıyor. Ülkemizin en güzel vadilerinden birine bakan Arikanda’nın harabeleri arasında agora, tiyatro, stadyum, su sistemi, hamam ve her yana dağılmış mezarları mutlaka görmelisiniz.

 

Myra (Demre)

Demre'ye birkaç kilometre uzaklıkta olan Myra, denize bakan kayalar içine oturtulmuş bir kent. Belki de türünün Anadolu’daki en güzel örneklerinden... Geniş bir alana yayılmış kalıntılar, mezarlar ve Likya yazıtlardan M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanan eski bir kent olduğu anlaşılıyor.

Aziz Nikolas’ın piskoposluk yaptığı ve bu nedenle tüm Orta Çağ boyunca ününü sürdüren Myra’nın adı “Yüce Ana Tanrıçanın yeri” anlamına geliyor.

 

 

resimaltı

Myra Kaya Mezarları

Noel Baba Kilisesi’nin kuzeyinde kayalara oyulmuş mezarlar bulunuyor. M.Ö.5. yüzyıla tarihlenen Myra antik kentinin içinde yer alan mezarların çoğunda kabartmalar ve kitabeler mevcut.

 

KUTU

Noel Baba (Aziz Nikolas)

Çocukların, denizcilerin ve yardıma muhtaç insanların koruyucusu olan Noel Baba M.S. 342 yılında Myra’da yaşamını sürdürmüş. M.S. 4. yüzyılda Anadolu’daki hümanist ilke ve fikirlerin oluşmasında önder olmuş ve daha sonraki yüzyıllarda fikirleri yayılarak saygınlaşan ve Batı hümanizmine de katkıda bulunan Anadolulu sempatik Noel Baba bugün 20. yüzyılın dünyada en sevilen iyilik sembollerinden birisi.

Demre rahibi olarak insanlara dini ve sosyal yardımlarda bulunan Aziz Nikolas (Noel Baba) ölünce Demre'ye gömülmüş ve mezarının yanına adına bir kilise inşa edilmiş. 1080’de İtalyan korsanlar mezarından bazı kemikleri Bari'ye kaçırmışlar. Kalan bazı kemik parçaları ise bugün Antalya Müzesi’nde yer alıyor. İlki 5-7 Aralık 1983 yılında yapılan Noel Baba Sempozyumu, o günden beri değişik din ve eğilimlerden gelen insanların katılımıyla her yıl tekrarlanıyor. Bu sempozyumda Aziz Nikolas’ın çizgisinden gidilerek değişik din ve inançlardan insanlara barış, dostluk ve kardeşlik çağrısı yapılıyor.

 

 

 

Kekova-Simena

Kekova bölgesi, aynı zamanda yörede yer alan, antik şehir ve koyların genel ismi. Kekova Adası’nın kuzey sahili boyunca, antik Apollonia kentinin M.Ö. 4. yüzyıla ait yazlık yalıları, batık kent görünümünde yer yer su içinde görülebiliyor. Tarih içinde yörede oluşan tektonik olaylar bazı yalıların deniz seviyesinin altında kalmasına yol açmış.

 

Kekova Adası

Bölgeye adını veren Kekova Adası, Simena’nın tam önünde Kaş-Demre arasında yer alıyor.

Kekova Adası depremlerle kısmen suya batmış olduğu için batık şehir olarak anılıyor. Batık Şehir üzerinden teknelerle geçerken su altında kalan şehrin izlerini ve merdivenleri görebilirsiniz. Bölge koruma altında alınmış ve buradan dalış yasak.

 

 

Theimussa (Üçağız)

Yat turizmi açısından önem taşıyan Theimussa (Üçağız), deniz yoluyla Simena (Kaleköy) ve Kekova Adası’na ulaşım sağlıyor. Kentin tarihinin, bir kitabeden M.Ö. 4. yüzyıla kadar indiği anlaşılıyor. Görülmesi gereken kalıntılar, kayalık alçak bir tepe üzerinde yer alan kale, bugün denizin içinde kalmış olan sur parçası ve kentin doğu ucundaki kayalar içine oyulmuş iskele...

 

Resimaltı

Theimussa’da daha çok mezar kalıntıları yer alıyor.

 

Simena (Kaleköy)

Eski Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy, yarımada şeklinde olup, ulaşımı teknelerle sağlanıyor. Likya Birliği’nin bir üyesi olan kentin tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar iniyor. Simena’da da Theimiussa gibi hem karada hem su altında kalıntılar mevcut.


Andriake (Çayağzı)

Demre kent merkezinden nehir boyunca uzanan asfalt yol 5 km. sonra deniz kenarındaki Çayağzı mevkiine ulaşıyor. Likya’nın en önemli limanlarından biri olan Andriake, büyük ölçüde limanın güneyindeki tepenin eteğine yayılmış. Şehrin kalıntıları arasında su kemerleri, Nymphaion (anıtsal çeşme), agora sarnıç bulunuyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

Gezi
Gastronomi Durakları
Etkinlik